11 Ağustos 2009 Salı

*Başka Bir Yüzde Kaybolmak! - The Portrait Art



Hep resim yapmak istemişimdir.Belkide bu istek annemden geliyordur.Zamanında ressam olmak istemiş.O zamanki cehalet ve siyasal kargaşa buna engel olmuş.Resimlerini gördüm inanamadım. Bizim TRT deki bonus kafa amcamız vardı(Bob Ross),onun çizimlerine benziyor.

Genelde doğa resimleri çizmiş.Ama ben yüz portresi çizimlerine hastayım.Başka bir yüzü çizerken kaybolmak ve geri gelmek!Geldiğinde karşında yeni bir arkadaş bulmak!Fazlasıyla huzur verici.Derslerde oturduğum sıranın ,başarılı yada deil ,birtakım karakalem çalışmalarıyla kaplanması benim can sıkıntımı aldığının en büyük kanıtı olsa gerek.Yeteneğim varmı bilinmez.Ama keşke bu işi bi ucundan tutsaymışım.Bugun bu videoyu izlerken dedim bunu.Dalıp gitmişim çizime.Hanfendi zaten güzel çiziyor birde çizdiği kişi Megan Fox olunca defalarca izledim.Buyrun;

(youtube'a the portrait art yazınca bir sürü örneği çıkar keyfini çıkarın)




10 Ağustos 2009 Pazartesi

9 Ağustos 2009 Pazar

*Denizlispor 0-2 Fenerbahçe


Maç öncesi Fenerbahçe'den çok güzel bir oyun,kusursuz bir taktik işleyişi beklemiyordum."Sadece ilerisi için nasıl bir ışık vericek","Daum'un oturtmaya çalıştığı taktik ve mantelite tam olarak nedir" gibi sorular vardı aklımda.Tabiki takımın bu alışma evresinde puan kaybetmemeside(senelerdir yapamadığımız gibi) gerekiyordu.

İlk olarak ilk 11'i duydugumda baktığım bolge sağ kanat oldu.Artık bu maçta Mehmet Topuz deişikliği bekliyordum.Kazım'ın hala performansını 90 dakikaya yayma problemi var gibi.Bunu bundan onceki iki maçtada gördük.Ama sanmayınki kazım Zico ve Aragones zamanlarındaki Kazım.Daum'un gelmesiyle kendisine bi enerji gelmiş.Geçmiş senelerde takımın saha içindeki kimyasına zarar veriyordu ama artık en azından arkadaşlarına ayak uydurabiliyor.Buda işleyişin bozulmasını engelliyor.Bu ilerisi için gerçek bir ışık.Geçmişte kalanlar teğniğinin göze hoş gelmesi yüzünden oluşan içi boş ümitlerdi benim için.Benim kazımla şuanki sorunum daha efektif olmayışı(daha fazla sıfıra inme,daha fazla içeriye girme,şut,arapası vs.).Bunu başaramayınca kanatta kilitlenip kalıyor ve Gökhan'ıda bek bölgesinde kilitliyor.Mehmet Topuz an itibariyle daha yararlı olabilir düşüncesindeyim.Fakat Daum'un onu kanatta oynatmayacağını düşünmeye başladım.Bu bölge dışında benimde ideal kadrom aynı şekildeydi.Gelelim maça;

Maç için çok fazla konuşulacak birşey yok.Hani spor yazarlarının Alex için söyledikleri bir söz vardır."Bütün maç göremezsiniz,ayağına bi kere top gelir 'gol olmasını sağlar' ve maçı 1-0 kazanabilirsiniz".Alex bu cumledeki gibi top ayağına bir kere dokundu ve golu attırdı.Sanki "bırakın uğraştırmayın bizi bu sıcakta,gidelim evimize"dedi ilk dakikada.Guiza bana göre kötü vursada golunu attı ve süper kupa finali ve Avrupa maçlarındaki istikrarını sürdürdü.Alex'i ikinci yarıdan önce göremeyiz düşüncesindeydim o sıralarda...

Golün erken gelmesiyle denizli çıkacak Fenerbahçe bulduğu boşluklarla çok fazla pozisyon üretecek düşüncesindeydim.Bi yerde yanılmışım!Fenerbahçe çok gol pozisyonu buldu ama Denizli bir türlü Fenerbahçe'nin üstüne gelemedi.Bu Denizli'nin beceriksizliğimi Fenerbahçe'nin beceresimi sezon başı olduğu için net birşey söyleyemem.Takımların karakterlerini tam anlamıyla tanımak gerekli böyle bir yargıya varabilmek için.Ama az çok tanıdığım için Fenerbahçe'nin çok ve güzel pas yapan bi takım olacağını söyleyebilirim.Belkide Denizli'nin çıkamamasının asıl sebebi budur.(şuan pas yapabiliyorlar ama tompoyu yakalayamıyorlar)Andre Santos,Emre,Cristian,Alex ve defanstan Bilica gibi iyi pasörler sayesinde Fenerbahçe ilk yarı topu ayağında tuttu.Alex-Santos işbirliği sayesindede farkı açacak yeterli sayıda gol pozisyonuda buldu ama Santos'un bugunkü son vuruş kısırlığı,Fenerbahçe'nin maçı ilk yarıda koparmasını engelledi.Yoksa Denizli ağır bir yenilgi alabilirdi bugun.İlk yarı 1-0 bitmişti.Geride Fenerbahçe'nin hucum açısıdan ışık veren bir oyunu kalmıştı aklımda.Denizli açısından ilk yarı yorumu yapmak istemiyorum çok gereksiz olabilir.

İkinci yarı başladığında Daum'un takımından beklenmeyecek bi hal vardı Fenerbahçe'de.Neydi bizim alıştığımız;90'ıncı dakikada basan,en azından disiplini bırakmayan hatta çoğu zaman son dakikalarda gol pulup 3 puanı kapan bi takım.Ne gördük;ikini yarı başlar başlamaz oyundan düşen,oyunu önemsemeyen kimin ne yaptığını bilmediği bi takım.Önder ve Bilica bu dakikalarda iyi performanslar sergilediler bu sayede Fenerbahçe oyunatutunabildi.Denizli atak yapabildikçe kafa olarakta rahatladı.Zaten skor olarakta geride oldukları bi maçta en azından beraberlik ümitleri yeşerdi.Özellikle ikinci yarı oyuna giren sol kanat oyuncuları ve hala anlamakta zorluk çektiğim sol bek gibi oynayan murat sol kanadı çok güzel işlemeye başladılar.Ben 5-10 dkk içinde Denizli skoru 1-1 yapar diyordumki Fenerbahçe'nin imdadına stadın ışıkları yetişti.Erman Toroğlu Fenerbahçe bir gol yese iki tane atacak ışığı verdi dedi ama o ilk yarıdaydı ben ikinci yarının 10 dakikasında gol yese ikinciyide yemeye müsait bir takım gördüm.Neyse hiç bahsini açmak istemediğim ışık konusu sorunu çözüldü.Ben hala Mehmet topuz deişikliği bekliyordum bu aradan sonra çok güzel gidebilirdi.Ama Daum bu deişiklikleri geç yapma huyundan pek vazgeçmemiş.

Aradan sonra iki takımdada değişen birşey yoktu.Fenerbahçe'nin hucum oalrak tek üretebildiği Alex'in postun başındaki yoruma inat bu maçta sıkça ortaya çıkmasıydı.Beceriyorda koçum benim.Herne kadar baya uzun bi süredir 4-4-2 yada taş gibi 3lü ortasahayla 4-3-3 oynama taraftarı olsamda bu Alex bambaşka bi adam.Bu diğer taktikleri oynıcaksam bile eğer taktiğine sağdık bi hoca deilsem ki hoca olsam olmazdım.Alex bir numaralı yedeğim olurdu.(gülmeyin :) Alex'in yedek kalacağı nasıl bi fanteziyse,alex Fenerbahçe'deyken onsuz taktik yapılacağıda bir fantezidir ancak FM de uygulanır).Nerde kalmıştık;Denizli yüklenmesine karşın kalite farkından dolayı bir türlü adam akıllı pozisyona giremedi.Ve en sonunda Fenerbahçe tarafı "bu kadar gol kaçmaz yeter atalım saat 12 yi geçti bitsin artık maç" dediler ve bana göre günü vasat isimlerinden gökhanın güzel bir bindirmesi sayesinde Guiza bu sene göstereceği güzel performansa çok güzel başlamış oldu.

Sezona başlangıç açısından Fenerbahçe'nin puan kaybetmemesi güzel.Takım daha alışacak taktik oturacak vs..İkinci yarıdaki oyun düşündürücü ama Daum fırçayı atacaktır.

Denizli bu kopuk oyunuyla zor,çok fazla birşey beklemiyorum.Golcü diyebileceğim bir adam eksikliği var sanki.Son noktalarda etkisizler.

***Tabi bunlar şuan için çok gereksiz laflar.Uzattıkça uzatabilriim iki takım içinde nerde neler eksik diye.Önemli olan bu kesikliklerin ne kadarını gidebilecekleri zaten.

***Birde Cristian'dan ne bekliyorsunuz bilmiyorum ama ben sevdim.Delice koşup top kapmıyo olabilir ama şu takımda kimsenin neler yaptığını bilmeden,kimin ne zaman çıktığını kimin hangi açıkları verdiğini bilmeden bile yeterince iyi pozisyon alabilen birisi.Dikkatle izleyin.Hadi orasınıda geçtim Eğer bu takım hızlı oyanyacaksa ki an gelecek buna mecbur kalacak bu Emre ve Cristian sayesinde olacak.Sanırım Cristian'daki pas kabiliyetini az da olsa anlamışsındır.Takımda pozisyonu itibariyle en çok zaman tanınması gereken adamdır bence.

Güzel günler yakındır.


İlk postum bu.Hatam varsa affedin...